227 - Fırat Neziroğlu
Fırat Neziroğlu, kendi dokuma tekniğiyle Türkiye’de ve dünyada bir yere gelen, tezlere konu olan, "kralların, kraliçelerin portrelerini dokuyan" biri. Bir sanatçı. Ama aynı zamanda hakkını vere vere dansçı, akademisyen ve eğitimci.
Şahane bir Nasıl Olunur hikâyesi... Hem insan hikâyesi olarak çok derin-katmanlı, hem de özellikle Türkiye'nin dokumalarına-kumaşlarına dair çok şey öğreneceğiniz bir bölüm. MS ve parkinson hastalarının ya da hasta yakınlarının da ilgisini çekeceğini düşündüğüm bir yanı var...
.
.
Önce dansçı, sonra akademisyen olan Neziroğlu, 12 yılın ardından iş yerinde gördüğü psikolojik baskıların sonunda kendi yöntemiyle tarihin en enteresan istifa mektuplarından birini veriyor; mobbing yapanları bir tuvalet paravanı arkasında, alttan giysileri görünür şekilde tablolara dokuyan Fırat, bir sergi hazırlıyor. Aynı zamanda istifası olan sergi davetiyesinde de arkadan kendisini dokuduğu "İşeyen Fırat" adlı eseri var... Bu sergi ve eser ona sanat dünyasının kapılarını açıyor ve Fırat'ın o eseri Sotheby's Christie's gibi müzayede evlerinde satılıyor.
Sonrasında onlarca hikaye; sergiler, ağır bir hastalık, onu atlatma evresi, yurtdışına açılma, kumaş-dokumaya tutku, köy köy geziler, Türkiye'nin muhteşem dokulamarı ve kumaşlarını tanırken ilginç birliktelikler, yine dans, Küçük Prens'ten Müzeyyen Senar'a ilişkiler, parkinson ve MS hastalığına dokumanın etkisi... Dolu dolu, çok güzel, bol kahkahalı şahane bir bölüm...
Fırat ve Tarçın ile çektiğimiz bu bölümün dakikasını kaçırmamanızı dilerim...