İmralı çıkartmasının perde arkası

DEC 9, 202511 MIN
Gerçek gazetesi

İmralı çıkartmasının perde arkası

DEC 9, 202511 MIN

Description

<p>İmralı’ya bir heyetin gitmesine yönelik tartışmalar uzun süre gündemin en ön sırasında yer aldı. Bir anda Bahçeli’nin çıkıp MHP grup toplantısında İmralı’ya gidilmesi için nutuk atması ve MHP milletvekillerinin ayakta alkışlarıyla bunun için icazet alması son dönemde artık alışmaya başladığımız trajikomik sahnelerden birini daha bizlere izletti. Tabii bu sahne belirli bir amaç için kurgulanmıştı. Erdoğan ve Bahçeli arasında “petrol açılımı”nın temposu konusunda bir açı farkı var. Erdoğan yarı askerî rejimin sürece mesafeli yaklaşan unsurlarının basıncı altında biraz daha ihtiyatlı hareket ederken, MHP lideri Devlet Bahçeli ve Dışişleri Bakanı Hakan Fidan çok daha hızlı hareket etme eğilimi gösteriyor. Nitekim süreç, özellikle Suriye bağlamında yeniden tıkanma emareleri gösterince, ikisi de fazla mesai yapmaya başladı. Hakan Fidan’ı Vaşington’a uçuran, Devlet Bahçeli’yi de alelacele meclise koşturtan sürecin arkasında bu tıkanma vardı.</p><p>Süreç Suriye’de tıkandı! ABD “sen tıkanıklığı açmazsan biz açarız” dedi!</p><p>HTŞ lideri Ahmet eş-Şara Trump’ın huzuruna çıkacaktı ve HTŞ ile PYD arasındaki görüşme trafiği de hızlanmıştı. İktidarın petrol açılımının Suriye ayağı, HTŞ ve PYD’nin Türkiye’nin himayesinde bir anlaşmaya varmasını öngörüyordu. Oysa işin Türkiye ayağında süreç yavaş ilerlediği için HTŞ ve PYD’nin Türkiye’yi beklemeden ABD ve İsrail’in himayesinde bir anlaşmaya yönelmesi tehlikesi doğdu. Zira basına sızdırılan haberlerde PYD/YPG’nin kendi yapısını ve konuşlanmalarını koruyarak tümen ve tugaylar düzeyinde HTŞ yönetiminin silahlı kuvvetlerine entegre olacağı iddiaları yer alıyordu. Ayrıca Şam ordusunun üst düzey kademelerinde YPG’li komutanların bulunacağından da bahsedilmekteydi. </p><p>Bu model 10 Mart’ta Şam’da HTŞ lideri Eş-Şara ve YPG lideri Mazlum Abdi arasındaki mutabakatın pek de Türkiye’nin hoşuna gitmeyen bir yorumuydu. Tüm bunlar olurken HTŞ rejimi İsrail’le İbrahimî anlaşmalara dahil olmak konusunda adımlarını hızlandırıyordu. Vaşington’dan çıkan bir diğer sonuç ise HTŞ’nin IŞİD karşıtı koalisyona katılmasıydı. IŞİD’in eski emirinin IŞİD karşıtı koalisyona katılması büyük bir kara mizah örneği elbette ama eş-Şara IŞİD emiriyken de şimdi de emperyalist/Siyonist çıkarlar için çalıştığından ortada anormal bir durum yok. Bu haberin esas önemi ise IŞİD karşıtı koalisyonda Türkiye resmen yer almadığı halde YPG’nin fiilen bu koalisyonun en aktif ve önde gelen kara gücünü oluşturması. IŞİD&#39;e Karşı Uluslararası Koalisyon&#39;un eski sözcüsü tarafından yönetilen bir Amerikalı danışmanlık şirketinin Rojava’da Amerikan yatırımlarını çekmek üzere ofis açmasının da aynı döneme gelmesi tabii ki tesadüf değil. </p><p>Yarı askerî rejimde telaş: Hakan Fidan’ı Vaşington’a uçuran Devlet Bahçeli’yi meclise koşturan neydi?</p><p>İşte süreç bu minvalde ilerlerken Hakan Fidan Vaşington’a uçtu. Trump’ın isteği doğrultusunda eş-Şara ile yapılan toplantıya katıldı. Trump’ın Suriye politikasında Türkiye’ye önemli bir rol vermek istediği başından beri biliniyor. Çünkü Trump, Türkiye’yi Amerikan ve İsrail çıkarları doğrultusunda İran’ın karşısına çıkartmak istiyor. Bu doğrultuda ABD, Türkiye sömürgeci burjuvazisinin yayılmacı emellerini gıdıklıyor ama aynı zamanda da Türkiye’nin Rojava’daki Amerikan vekilleriyle ve İsrail’le iyi geçinmesini de şart koşuyor. Hakan Fidan’ın toplantıya alınması da belli ki bu koordinasyonu sağlama amacını güdüyordu. Hakan Fidan, Vaşington’dan telaşla döndü. ABD’nin, HTŞ’nin ve PYD’nin tamam dediği modeli Türkiye’deki yarı-askerî rejimin tüm kanatları için daha kabul edilebilir hale getirmek için bir şeyler yapmalıydı. Sürecin başından itibaren gerek Hakan Fidan gerekse de Devlet Bahçeli’nin açıklamaları PYD’yle anlaşmaya daha yatkın bir eğilimi yansıtsa da yarı-askerî rejimde bu tür bir olasılığa şiddetle karşı çıkan eğilimler de var. Bu eğilimler Erdoğan’ı sıkıştırıyor. Eğer Vaşington’daki model bu kesimi tatmin edecek hale getirilmezse işlerin karışacağı belliydi. </p>